Hopper, Amerikan realizminin önde gelen temsilcilerinden biridir ve eserleri genellikle insanların içsel düşüncelerini ve yalnızlıklarını yansıtan atmosferik sahneleri konu edinir.
"Yalnızlığın Kadını," genellikle bir restoranın veya kafe köşesinde oturan bir kadını tasvir eder. Tablo, büyük bir pencerenin önünde oturan kadının arkasında aydınlatılmış bir cadde ve bina görüntüsünü içerir. Kadının yalnızlık hissi, soledir ve yabancılaşmıştır. Hopper, ışık ve gölgeyi kullanarak bu yalnızlık hissini vurgular. Kadının iç dünyasına dalmış gibi görünmesi, izleyicilerde onun düşüncelerini anlamaya çalışmalarına neden olur.
"Yalnızlığın Kadını," Hopper'ın yalnızlık ve insanın iç dünyasıyla ilgili temalarını işlediği önemli eserlerinden biridir ve soyutlamacı bir havası vardır. İzleyicilere, modern yaşamın içsel yalnızlık ve izolasyonunu düşünmeleri için bir fırsat sunar.