"Gölgedeki İzler" adlı tablo, izleyiciye derin bir içsel yolculuğun kapılarını aralıyor. Bu eserde, figürün bedenine yansıyan ışık ve gölgeler, zamanın ve anıların belirsizliğini sembolize ediyor. Figürün sırtının zarif bir şekilde eğildiği, başının ise hafifçe geriye doğru döndüğü bu kompozisyon, hem bir kırılganlık hem de bir güç ifadesi taşıyor. Renklerin ve dokuların soyut bir şekilde harmanlanması, izleyiciyi bu belirsizliğin ve gizemin içine çekiyor. Eserdeki bulanık ve soluk renk tonları, geçmişin izlerini, zamanın aşındırdığı anıları ve hafızanın kırılgan yapısını yansıtıyor. Bu tablo, insanın içsel dünyasına, hatıralarına ve zamanın geçişine dair derin bir meditasyon sunuyor.